13 Eylül 2015 Pazar

Yaşasın Hafta sonu -- Yey Weekend

Evet dün yazmamamın ardındaki neden dün hiçbir şey yapmamış olmam esasında:D Hatta yazmaya karar verdim. Bilgisayarın başına geçtim ama yazacak hiçbir şey gelmedi aklıma ben de yarın birleşik yazarım dedim. Ve gerçekten dün yaptığım tek şey yaklaşık iki saat kadar bisiklet sürmüş olmam. O inişlerin bir de çıkışları olduğunu unutmasam bu kadar yorucu olmazdı herhalde:D Yorulana kadar gidip geri dönmeye karar verdiğimde karşımdaki yokuşu görünce biraz hayal kırıklığı yaşamadım değil:D Bugüne gelecek olursak, bugün sabah kiliseye gittik. Bu şehir merkezindeki kiliseydi ve çok kişi vardı ama size bir şey söyleyeyim mi? Kiliseleri çok tuhaf. Kesinlikle filmlerdeki gibi olmayan tek şey o. Hayır zaten eski usul bir şey beklemiyordum ama bir konferans salonunda oturup spot ışıklarıyla aydınlatılmış bir sahnede aynı zamanda filme çekilen bir adamın konuşmasını dinleyip arada çıkan grubun müziklerine eşlik etmek bana dini bir yerden çok talkshow programlarını hatırlattı diyebilirim. Gerçekten ilginç bir deneyimdi. Oradan çıkınca Şehir merkezinde Mustafa'yla (geçen sene benim yerimde kalan exchange öğrencisi) buluştum. Bana etrafı gezdirdi ama pek bir şey yoktu zaten. O okul eşyalarını aldı benim de şampuan almam lazımdı onu aldım. Bu sırada bana geçen sene yaşadıklarını anlattı ve benim sorularımı yanıtladı. O tabi daha deneyimli olduğu için yanında çaydanlık ve demleme çay getirmiş. Çay karşılığında matematik dersi konusunda anlaştık:D. Ondan sonra eve döndük ki Colin bana bir toplantı için tekrar şehre döneceğimizi söyledi. Hoop tekrar kiliseye:D İşin kötü yanı genelde 1 saat sürüyormuş toplantıları ama bu sefer 3 saat sürdü. Toplantı genel olarak kiliselerin durumuyla alakalı olduğu için hiçbir şey anlamadım. Shiann bana neden telefonumu getirmediğimi sordu çıkışta. Ben şaşırdım tabi çünkü getirmiştim. Bana Mustafa'nın geçen sene genelde telefonuyla ilgilenerek vakit geçirdiğinden bahsetti. Ona her ne kadar çok iyi bir fikir olsa da yapamayacağımı söyledim. Çünkü ne kadar sıkılırsam sıkılayım onca insanın yanında, kiliselerinde ve muhtemelen önemli bir toplantılarında ben bir koltukta oturmuş telefonla oynasam kesinlikle kibar bir davranış olmazdı. Belki hatta büyük ihtimalle onlar bunu umursamazlardı ama yine de hoş bir davranış olmadığı kesin. Toplantıdan sonra dışarıda bir şeyler yiyip geri geldik eve. Şu an yatmak için can atıyor olsam da ilk öncelikle bunu yazmalıydım ve bir de duş almam lazım. Kesinlikle gözümde büyüyor basit bir duş:D


Yey Weekend


The reason for not writing yesterday is I rally did nothing yesterday. I just used the bicycle that Shiann had fixed for me for nearly 2 hours. And today we went to church in the morning. It is the only thing that is not like the ones in the movies. To be honest, I wasn't expecting to sit in a hall and listen to a man on the stage and listen to a band. It was more like a talkshow for me. But anyway, that's a different culture. After that I went to downtown to meet Mustafa who is the Turkish boy that stayed with my host family last year. He showed me around but there wasn't much thing to be shown acually. And then he took what he needed and I bought a shampoo. While we were walking he was telling me his last year and answering my questions. After that I went to my house and Colin said me that we would go to church again for a meeting. They said that the meetings usually take 1 hour but today it took 3 hours and I was really bored as I don't understand all that church things. Shiann asked me why I didn't get my phone and I was confused as I got my phone with me. So she said that Mustafa was usually play with his phone while he was in the church and she also said that's okay if I do too. But acually I think that playing my phone while surrounded by lots of people having an important meeting ,n their church is really rude. Yes, I would like to do and probably this wouldn't bother them but it isn't a kind act for me at all. Anyway, after the meeting we ate something and came back to our house. That's great as I'm too tired. But I should write this and also take a shower which seems really tiring for me now:D

8 yorum:

  1. Nazik oğluşum benim, ince düşünceli, efendi oğluşum :)

    YanıtlaSil
  2. Allahim ya.... ben...ben....ba-yi-li-yo-rum böyle düsünceli, ince fikirli , duyarli ve saygili insanlara... hele hele senin yasinda genclerde gördügüm zaman (ki bu cok rastlanan bir sey degil maalesef) gözlerim doluyor yeminle. Hic degisme Metehan olur mu?:)

    Handan'cigm sana da tesekkür ediyorum böyle evlatlar yetistirdigin icin...

    YanıtlaSil
  3. Canım benim gerçekten de ne iyi etmişsin :) ne kadar düşüncelisin sen öyle...
    Ben kiliselere gezmek için girmiştim benim girdiklerim güzeldi ama böyle hiç konferansa katılmadım tabi :;)
    seğlıcakla kal :)

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim. Bu daha çok annemin bana aşıladığı bir şey:D

    YanıtlaSil
  5. Maşallah sana Metehan. Ne kadar ince düşüncelisin sen öğle. Annenden de böyle bir evlat çıkardı zaten.

    YanıtlaSil
  6. Ara cözüm olarak yaninda kitap götürebilirsin, telefon kadar tuhaf durmaz. Ama bu kadar cok kilise toplantisi olursa, sen epey kitap bitirirsin Metehan :)

    YanıtlaSil