Öncelikle hayal kırıklığına uğrattıklarım varsa özür diliyorum. Görüldüğü üzere annem kadar istikrarlı olamadım blog yazmak konusunda. Yine de okuyan ve bekleyen herkese çok teşekkür ederim:)
Kanada'daki günlerim sona yaklaşıyor. Yakında ailemin yanına döneceğim (beni muhtemelen bir direğe falan bağlayacaklar). Burada bir sürü yeni şey gördüm, yeni şeyler tattım ve yeni insanlarla tanıştım. Kötü anılarım da oldu iyi anılarımda. Şanslıyım ki iyi anılarım çok daha fazla:D.
"Kanada'nın en çok neyini özleyeceksin?" sorusunu herkes bana sormaya başladı. Açıkcası gördüğüm onca şeye rağmen kendi ülkemi daha çok sevdiğimi fark ettim. Kanada'nın ülke olarak bir özelliğini özlemeyecek olsam da (soğuk ya burası), en çok burada tanıştığım arkadaşlarımı özleyeceğim. Onlar olmasaydı burada bu kadar eğlenemezdim. Onlardan tam olarak ayrılıyorum diyemem (tabii bir arkadaşımla izlediğimiz bir animede geçen ayrılık sahnesini canlandırmış olabiliriz ama o işin espirisiydi:D). Sonuçta beni buradayken aileme bağlayan teknoloji hala mevcut:D. Biz oyuncu milleti kolay kolay kopmayız birbirimizden:D.
Tam 10 ay geçtiğine inanmak gelmiyor içimden. Bir yanım bu çok kısa derken diğer yanım 10 aydan çok daha fazla kalmışım gibi hissediyor. "Döneceğim gün" benim için uzakta bir gündü her daim. Bu kadar yakın olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Ben etrafa kolay alışan bir insanım sanırım. Buraya gelirken heyecanlıydım. Şimdi de döneceğim için heyecanlıyım. Ama gelirken çok üzgün olmadığım gibi şimdi de gittiğim için çok üzülmüyorum. Belki de kalpsiz falanımdır ama daha önce de yazmıştım mutsuz olmak doğamda yok pek:D.
Sonuç olarak 10 aydır dünyanın öbür ucundayım. Buraya geldiğimde kimseyi tanımıyordum. Her şey çok farklıydı. Ama alıştım. Şu an her şey çok normal geliyor. Hoş hiç öyle hissetmesem de belki evim bana tuhaf gelecek şimdi de kim bilir:D. İlginç bir zihin yapım vardır. Dersleri ve ya bana söylenen önemli şeyleri kolay unuturum. Ama maceraları, ister kitapta okuyayım, ister bilgisayarda oynayayım, ister kendim yaşayayım, unutmam:D. Evimle ilgili bir şey unuttuğumu sanmıyorum:D. Eve gelince bir alışma dönemi yaşamayı beklemiyorum. Aynı şekilde burayı unutacağımı da sanmıyorum. Hem zaten buradaki günlerim buraya yazılı:D. Her ne kadar bloğum değişim programı öğrencilerine yardım edici düzeyde olmasa da (özür dilerim anne) ben yazdığım için mutluyum:). Geri dönüp baktığımda eminim çok hoşuma gidecektir. Sonuçta insan her gün dünyanın öbür ucuna gitmiyor:D (annem hariç, o kafasına esti mi her yere gider)
Özür dileyecek bir şey yok ki oğluşum, bu senin bloğun, gönlünün çektiği gibi yazmalısın iş gibi değil. Tabi gönlünü çektirmek için azıcık itiştirmiş olabilirim :D
YanıtlaSilGeriye sayım başladı, hepimiz heyecanla seni bekliyoruz.
Arkadaşların hep seninle olacaklar eminim. Teknolojinin bu hali çok güzel. Belki buraya gelirler de ağırlarız onları.
Burası çok sıcak, bir hafta fırını açıp önünde durmak suretiyle oryantasyon yapmalısın :)
Ay hadi gel artık :)))
Ahahahaha fırın fikri olabilir bak:D
SilVay be Metehan... Demek bir yil gelmis gecmis bile. Bu blogu actiginda sana "bak göreceksin, bir yil cabucak gececek, senin dönmeni bekliyor olacagiz" gibi sözler yazarken, bukadar cabuk gececegine ben bile inanamiyordum galiba:)
YanıtlaSilYine keyiflenerek, duygulanarak ve kikirdayarak okudum yazini:) Bir de yine gurur duyarak, 'ne tatli, ne seker, ne sempatik, ne harika bir "cocuk" ' diyerek...
Sag salim dön insallah yuvana, ailene, seni seven ve bekleyen insanlarin arasina.
Bir sene Kanada'dan sonra o ucaktan indiginde yasayacagin kültür sokunu simdiden cok iyi tahmin edebiliyorum . Bana bile hala her sene ayni seyler oluyor da:)
On ay ha? Dile kolay. Bu arada annene katılıyorum özür dileyecek bir şey yok:) sanırım böyle gencecik bir yaşta unutulmaz bir hayat tecrübesi yaşadın. Herkese nasip olmaz mesela ben hiç yurt dışına gitmedim. O yüzden çok şanslısın. :) Annene, ailene kavuşacağın için senin ve onların adına mutlu oldum. Gözünüz aydın şimdiden. :)
YanıtlaSil